Habermas, Gazze ve soykırım

 
Habermas, Gazze ve soykırım Habermas, Gazze ve soykırım

Habermas ve diğerlerinin soykırım tabirine dair yaklaşımları bu çerçevede ele alınmalıdır. Almanya’nın farklı üniversitelerinden dört akademisyen 13 Kasım’da Gazze’de yaşanmakta olan insanlık dramına dair bir bildiri yayınladılar. Nicole Deitelhoff, Rainer Forst, Klaus Günther ve Jürgen Habermas’ın imzalarının yer aldığı bildiri esas olarak meselenin Alman toplumuna yansıyabilecek olan potansiyel tehlikelerine dikkat çekiyor. Ülkenin Nazi geçmişi göz önünde bulundurulduğunda bu elzemdir. Buna göre Almanya’daki siyasi kültürün dayandığı demokratik etik çerçevesinde Yahudilerin yaşamı ve İsrail’in var olma hakkı savunulmalıdır. İmzacıların vurguladığı diğer husus ise İsrail’in uyguladığı yöntemin soykırım olarak adlandırılmaması gerektiği. Soykırım tabirinin Yahudi Soykırımı dışında da kullanılması Almanların geçmişte işlediği bu insanlık suçunun niteliğini zayıflatmaktadır. Nazi Almanyası’nın bir ırkı bütünüyle ortadan kaldırmaya yönelik uyguladığı soykırım yöntemi tarih içinde benzersizdir. . Almanya dünya savaşı çıkartmış, bir ırkı bütünüyle yok etme gayesiyle soykırımı gerçekleştirmiştir ama sonuçta onlarca Alman kenti haritadan silinmiş, yüz binlerce sivil Alman hayatını kaybetmiş dolayısıyla o insanlık suçlarının kefareti ödenmiştir.

Habermas, Gazze ve soykırım

. Nazi Almanyası’nın bir ırkı bütünüyle ortadan kaldırmaya yönelik uyguladığı soykırım yöntemi tarih içinde benzersizdir. Almanya’nın farklı üniversitelerinden dört akademisyen 13 Kasım’da Gazze’de yaşanmakta olan insanlık dramına dair bir bildiri yayınladılar. Ülkenin Nazi geçmişi göz önünde bulundurulduğunda bu elzemdir. Almanya dünya savaşı çıkartmış, bir ırkı bütünüyle yok etme gayesiyle soykırımı gerçekleştirmiştir ama sonuçta onlarca Alman kenti haritadan silinmiş, yüz binlerce sivil Alman hayatını kaybetmiş dolayısıyla o insanlık suçlarının kefareti ödenmiştir. Nicole Deitelhoff, Rainer Forst, Klaus Günther ve Jürgen Habermas’ın imzalarının yer aldığı bildiri esas olarak meselenin Alman toplumuna yansıyabilecek olan potansiyel tehlikelerine dikkat çekiyor. Habermas ve diğerlerinin soykırım tabirine dair yaklaşımları bu çerçevede ele alınmalıdır. İmzacıların vurguladığı diğer husus ise İsrail’in uyguladığı yöntemin soykırım olarak adlandırılmaması gerektiği. Soykırım tabirinin Yahudi Soykırımı dışında da kullanılması Almanların geçmişte işlediği bu insanlık suçunun niteliğini zayıflatmaktadır. Buna göre Almanya’daki siyasi kültürün dayandığı demokratik etik çerçevesinde Yahudilerin yaşamı ve İsrail’in var olma hakkı savunulmalıdır.